Katılım olmadığı için gelecek iptal edilmiştir
Bir parti eleştirisi olabilir. Biraz daha fazlası var gibi.

Politik muhalefetin sürekli geri hatta çekilme ve savunma stratejisi tam anlamıyla çöktü. Geri çekilecek bir alan da kalmadı. Geçmişte kurdukları altılı masa, sağ seçmeni kazanma gibi aptal kurgular da daha önce domino taşları gibi devrilmişti.
Kürt milletvekili dokunulmazlıklarını kaldırmaya karşı çıkmadılar, kendilerine kadar uzanan tutuklamalar geldi. İki buçuk milyon mühürsüz oya itiraz edilmedi, sistem değişti. Seçimden galip çıktılar; nereden esti bilinmez, mücadeleyi kararlılıkla sürdürmek yerine -yumuşama- yoluna girdiler.
Şimdi kendilerini yumuşatan bir iktidar var. İstanbul İl Başkanlığı’na kayyum gelmesi, tüm partiyi kapsayacak bir provadan başka bir şey değildir.
Ülkenin en temel sorunu özgürlük meselesiyken, her şeyi ekonomiyle açıklayıp yıllardır kötü ekonominin iktidar değiştireceği hesabını yapanlar -niye olmadığına- dair teoriler üretirken, atı çalanı Üsküdar taraflarında görecekler.
Ülkede yükselen değişim umudu tüketilmekte. Toplumda partiye umut bağlayanlar korku iklimini iliklerinde hissediyor. Korku, çarşı pazarı kaplamış durumda. Toplumda partiye verilen destek düşüyor. Bu kadar kötü koşullarda hızla yükselmesi gerekirken, oyları tekrar geriliyor.
Toplumun enerjisi partinin çizdiği çerçeveye sıkıştırıldı ve haliyle büyük bir potansiyel dışarıda bırakıldı. Her şey parti meclislerinde yönlendirilmek isteniyor. Öyle ki, korsan protestoya gitseler, otobüs bileti alıp gidecekler.
Tüm muhalefeti kendine uyarlamaya çalıştılar; dışındaki muhalefete dokunmak, el uzatmak yerine sol muhalefeti yok saydılar. Sayıca az olsa da bahsettiğim sol muhalefet, demokrasi mücadelesine ivme kazandıracak gelenek ve karaktere sahipti. Kürt siyasetine karşı açık bir duruş gösteremediğinden DEM’i de iktidara kaybetti. Sağdaki muhalefet ise zaten hiçbir zaman kazanamadı. Bu sözde muhalefetin altılı masadaki işlevi Kara Tatarlardan farklı değildi.
İktidarın yaptığı, CHP’nin “Hukuksuzdur”, “Kanunsuzdur”, “İzin vermeyeceğiz” dediği her şey oldu bu memlekette. Çünkü izin alan yok; buna karşı da CHP’nin reçetesi yok.
Muhalefet işlevini yerine getirmekten aciz. Partide saman alevi gibi çıkışlar olduğu zaman mutlu olmaya başlamıştık ki, deniz bitti, kara göründü. Parti politikalarının halkı aldatmaya, sakinleştirmeye yönelik ayak oyunlarından başka bir şey olmadığı toplum tarafından görüldü ve politikaya, partiye, politikacılara olan güven bitmek üzere.
Bir teoriye göre objektif koşulların üretmesi gereken subjektif unsurlar ise arazi olmuş durumda. Herkes mücadelesini koşullar elvermediği için erteliyor veya geri hatlara çekiyor: sağı, solu, ortası, radikali, anarkosu dahil.
Koşullar elvermiyor.
Siz merak etmeyin, koşullar elverince size mail gelecek. O zaman başlarsınız.
Özeti şu: Yeteri kadar katılım olmadığı için gelecek iptal edilmiştir.