Global Sumud Filosu: Usṭūl aṣ-Ṣumūd al-ʿĀlamī أسطول الصمود العالمي
Tarihin en büyük sivil itaatsizlik eylemlerinden biri olarak kayıtlara geçen sivil deniz filosu, Ağustos ve Eylül'de Akdeniz’in çeşitli limanlarından Gazze’ye doğru yola çıktı. Farklı büyüklüklerdeki 50'den fazla tekne, savaşın etkisi altındaki Gazze halkına insani yardım ulaştırmak amacıyla harekete geçti.
Sumud: Fizikte; bir malzemenin kırılmadan darbeyi emme kabiliyeti. Psikolojide; bir olayın, travma veya bir dönemin üstesinden gelme becerisi. Ekolojide; biotik bir topluluğun bozulmalara maruz kaldığında istikrarını geri kazanma hızı anlamlarına geliyor. Ve muhtelif muhalif dimağlarda da sosyal, politik saldırılara karşı ''sebatla direnme'' olarak karşılığını bulan Arapça kavram.
Okyanuslar, denizler ve kıtalararası önemli görünürlüğü olan Global Sumud Flotilla, vira bismillah İsrail'in Gazze'ye ablukasını delmek; STK'ların kampanyalarla topladığı binlerce tonluk gıda ve tıbbi malzemeyi Gazze şeridine taşımak; ve karadan bir insani koridor açılmasını amaçlayan sivil sefere isim oldu.
44 ülkeden katılımcı ve 50'den fazla tekneden oluşan Global Sumud Filosu, Ağustos ayı sonunda Barselona, Cenova, Tunus ve Katanya limanlarından (7 Eylül), ardından Yunanistan’ın Siros limanından (8 Eylül) kalkan konvoylarla Gazze’ye doğru yola çıktı. Yolculuğun, Eylül ortasında tamamlanması planlanıyordu. Ancak kötü hava koşulları, gecikmeli kalkışlar ve zorunlu duraklamalar nedeniyle filo ancak 1 Ekim 2025 akşamı Gazze açıklarına ulaşabildi.
Sumud filosu daha uluslararası sularda ilerliyorken, İsrail silahlı kuvvetleri tarafından durduruldu. Bütün tekneler yolcularıyla birlikte zorla alıkonularak İsrail’e götürüldü. Herhangi bir yaralanma ya da can kaybının yaşanmadığı olayda teknelere de el konuldu. Bu abluka ve müdahale, 3 Ekim'e kadar sürdü. Gözaltına alınan aktivistlerin akıbeti ve teknelerin durumu ile ilgili uluslararası tepkiler gelmeye başladı.
Gazze’ye doğru yola çıkan sivil deniz filosu
Tarihin en büyük sivil itaatsizlik eylemlerinden biri olarak kayıtlara geçen sivil deniz filosu, Ağustos ve Eylül'de Akdeniz’in çeşitli limanlarından Gazze’ye doğru yola çıktı. Farklı büyüklüklerdeki 50'den fazla tekne, savaşın etkisi altındaki Gazze halkına insani yardım ulaştırmak amacıyla harekete geçti.
Filo, aralarında Greta Thunberg, Susan Sarandon, Gustaf Skarsgård, Liam Cunningham, Mark Ruffalo, Zwelivelile Mandela, Elisa, Fiorella Mannoia, Alessandro Gassmann, Victoria Luengo ve daha birçok uluslararası figürün yer aldığı 44 ülkeden aktivistlerin, doktorların ve sanatçıların desteğiyle organize edildi.
Uluslararası siyasi katılım
Gemilerde beş İtalyan siyasetçi de yer aldı: Avrupa Parlamentosu üyeleri Annalisa Corrado (PD) ve Benedetta Scuderi (Yeşil Avrupa/EV), milletvekili Arturo Scotto (PD), senatör Marco Croatti (M5S) ve Lombardiya bölge meclisi üyesi Paolo Romano (PD). Ayrıca, İspanya'dan eski Barselona Belediye Başkanı Ada Colau, Güney Afrika'dan Nelson Mandela’nın yeğeni Nkosi Zwelivelile, Portekizli siyasetçi Mariana Mortágua, İrlandalı aktör Liam Cunningham, Avrupa Parlamentosu üyeleri Emma Fourreau (Fransa) ve Lynn Boylan (İrlanda) da sefere katıldı.
Filo'nun rotası ve teknolojik altyapısı
Konvoylar, sırasıyla 30 Ağustos’ta Cenova, 31 Ağustos’ta Barselona, Eylül ayında Tunus ve 19 Eylül’de Portopalo di Capo Passero limanlarından ayrıldı. Malezya’dan yola çıkan gemiler ise “Sumud Nusantara Asya Filosu” adıyla, 23 Ağustos’ta gıda ve yardım malzemeleri taşıyarak Gazze’ye hareket etti. Aynı zamanda, Malezya hükümeti tarafından desteklenen “Karpuz Filosu” da sefere dahil oldu.
Gemilerin güvenliği için her biri GPS cihazlarıyla donatıldı. Bu sayede konumları, koalisyonun resmi web sitesindeki etkileşimli harita üzerinden gerçek zamanlı olarak izlenebildi. Bu sistem, Londra merkezli Forensic Architecture tarafından, olası askeri müdahale durumlarına karşı tasarlandı. Gemiler, açık denizde bile bağlantı sağlamak amacıyla Starlink uydu sistemini kullandı.
Hava koşulları ve yolculuğun zorlukları
Malezya konvoyu, 2 Eylül’de kötü hava koşulları nedeniyle yolculuğuna kısa bir ara verdi. 3 Eylül'de ise açık denizde karşılaştığı fırtına, maddi hasara ve iletişim sistemlerinin arızalanmasına yol açtı. Gemiler daha sonra, fırtına sonrası hasarların onarılması ve sabotaj ihtimaline karşı güvenli bir bölgeye yönlendirildi.
Greta Thunberg’i taşıyan İspanyol konvoyu ise 31 Ağustos’ta Barselona’dan ayrıldı ancak fırtına nedeniyle geçici olarak limana geri döndü. Tekneler 1 Eylül akşamı yeniden yola çıktı. Thunberg, Family Boat adlı gemiden Alma adlı gemiye transfer edildi. Başlangıçta GSF Koordinasyon Komitesi’nde yer alan Thunberg’in, 14 Eylül 2025’te komiteyle ilişiği kesildiği duyuruldu; ancak keşif gezisine katılmaya devam etti.
Basın takibi ve medya katılımı
İtalyan gazetesi Il Manifesto, muhabiri Lorenzo D’Agostino’yu filo gemilerinden Hio’ya yerleştirdi. Katarlı yayın kuruluşu El Cezire ise uluslararası basın için haber görüntüleri hazırlamak üzere Kolombiyalı gazeteci Mauricio Morales’i, Alma gemisine gönderdi.
Cenova’dan hareket eden dört gemi, 14 bin kişilik bir kalabalık tarafından uğurlandı. Organizatörler; sendikalar (CGIL, USB), anarşist ve sosyalist gruplar ile Filistin komiteleri, filoyla iletişimin kesilmesi ya da herhangi bir saldırı halinde İtalyan Dışişleri Bakanlığı’nın derhal müdahale etmesi gerektiğini belirtti. Aynı günlerde, Avrupa’nın çeşitli liman kentlerinde, İsrail’e yönelik askeri ve sivil sevkiyatların engellenmesi için koordineli eylemler düzenlendi.
19 Eylül 2025’te, CGIL sendikası Gazze’deki savaşın sonuçlarını protesto etmek ve filoyu desteklemek amacıyla İtalya genelinde gösteri ve oturma eylemleri başlattı. 22 Eylül’de ise USB’ye bağlı çeşitli taban sendikalarının çağrısıyla en az 75 şehirde genel grev ve protesto gösterileri yapıldı. Tahminlere göre yüz binlerce kişi bu eylemlere katıldı. Milano, Bologna ve Brescia’da zaman zaman polisle göstericiler arasında çatışmalar yaşansa da, eylemler genel olarak barışçıl geçti. Üniversiteler, tren istasyonları, limanlar ve otobanlarda "Her Şeyi Durduralım" sloganıyla günlük yaşam geçici olarak durduruldu.
Meloni’nin açıklaması ve mitinge yansımaları
3 Ekim’de İtalya genelinde ilan edilen genel grev ve 4 Ekim’de Roma’daki merkezi miting, Başbakan Giorgia Meloni’nin tepkisine yol açtı. Meloni, “Sendikaların, en azından Gazze gibi önemli konularda cuma günü genel grev çağrısı yapmamalarını beklerdim. Uzun hafta sonu ve devrim bir arada olmaz,” şeklinde açıklama yaptı. Bu sözler, Roma mitinginin pankartlarına taşındı. Roma’daki eylem, 25 Nisan 1945 İtalya’nın faşizmden kurtuluş günü mitingleriyle kıyaslanacak düzeyde geniş katılımla gerçekleşti.
Yaklaşan protestolar ve spor boykotu
4 Ekim'de Udine kentinde oynanacak İsrail-İtalya futbol maçı, çeşitli kentlerde alternatif spor etkinlikleriyle protesto edilmeye hazırlanılıyor. 25 Ekim Cumartesi günü, CGIL’in çağrısıyla Roma’da düzenlenecek merkezi miting, “Asgari ücret ve emeklilik maaşlarında artış, gerçek bir vergi reformu, savaşa değil eğitime ve sağlığa yatırım” talebiyle yola çıkacak. Miting, aynı zamanda Gazze ile dayanışma eylemi olarak gerçekleştirilecek.